Aydın 2. İş Mahkemesi, Kamil Aydın tarafından Seyir Motokaravan İmalat Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açılan tespit davasında önemli bir karar verdi. Mahkeme, davacının 16.08.2021-18.02.2022 tarihleri arasında çalıştığı günleri tespit etti. Bu karar, işçi hakları açısından büyük bir önem taşıyor.
Mahkeme, davacının toplam 184 gün çalıştığını, bu süre zarfında 112 gününün SGK'ya bildirildiğini, 72 gününün ise bildirilmediğini belirtti. Davacının bildirilmeyen günlerde aylık net 5.000,00 TL ücretle çalıştığı tespit edildi.
Mahkeme, davanın kabulü ile birlikte, davacının çalıştığı günlerin tespitine karar verdi. Ayrıca, davalı şirketten alınması gereken 427,60 TL harcın hazineye gelir olarak kaydedilmesine hükmedildi. Bu karar, işverenlerin çalışanlarının haklarını ne derece önemsemesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Yargılama giderleri ile ilgili olarak, davalı tarafından yapılan bir gider bulunmadığına karar verildi. Davacı vekilinin temsil ettiği için 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildi. Bu durum, işçi avukatlarının önemini bir kez daha vurguladı.
Mahkeme, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olduğunu belirtti. Bu durum, davalı tarafın kararın içeriğini değerlendirme fırsatı bulacağını gösteriyor. İstinaf süreci, işçi ve işveren arasındaki hukuki süreçlerin ne kadar karmaşık olabileceğini ortaya koyuyor.
Kararın tebliğ edilmesi için davalı şirkete ihtar ve tebliğ işlemleri yapılacak. Aksi takdirde, ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde tebligatın yapılmış sayılacağı belirtildi. Bu durum, hukukun işleyişinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Bu dava, işçi haklarının korunması açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. Mahkeme, işverenin yükümlülüklerini yerine getirmediği durumlarda işçilerin haklarını koruma konusunda kararlı bir tutum sergiledi. İşverenlerin, çalışanlarının haklarını gözetmesi gerektiği bir kez daha vurgulandı.
Sonuç olarak, Aydın 2. İş Mahkemesi'nin verdiği bu karar, işçi-işveren ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası olabilir. İşçilerin haklarının korunması, toplumun adalet anlayışının bir yansımasıdır. Bu tür davaların artması, işçi haklarının daha fazla gündeme gelmesini sağlayacaktır.