137 ülkeyi kapsayan bir araştırma, hayvansal gıdaların sadece yüzde 8’inin sardalya, uskumru, hamsi gibi yağlı balıkla değiştirilmesi halinde yüz binlerce ölümün önlenebileceğini hesapladı. BMJ Global Health dergisinde yayınlanan araştırma, İspanyol akademisyen Jesus Francisco Garcia-Gavilan ve ekibi tarafından gerçekleştirildi. Araştırma, et üretimi ile balık tüketimine ilişkin verileri, kırmızı etle ilişkili hastalıkların küresel insidansıyla eşleştirerek çapraz referanslandırdı.
Çalışma sonucunda, 2050 yılına kadar düşük ve orta gelirli ülkelerde kırmızı etle ilişkili önlenebilir hastalıklardan 500 bin ile 750 bin arasında daha az ölüm olacağı sonucuna varıldı. Bu bulgu, sağlık politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Araştırmada, 137 ülke için 2050 yılına yönelik veri projeksiyonları kullanıldı.
Araştırmada, sardalya, uskumru, ringa balığı ve hamsinin sınırlı arzları nedeniyle dünyadaki kırmızı etin yalnızca yüzde 8’inin yerini alabileceği öngörüldü. Ancak, küresel günlük kişi başına balık tüketimini önerilen düzeye yakın bir seviyeye çıkarabileceği tahmin edildi. Bu durum, genel sağlık üzerindeki etkisinin önemli olacağı anlamına geliyor.
Araştırmacılar, bu türlerin “son derece besleyici, çevre dostu, uygun fiyatlı ve denizde en bol bulunan türler” olduğuna dikkat çekti. Bu özellikler, balıkların diyetlerdeki yerini güçlendiriyor. Ayrıca, bu türlerin sağlık açısından faydaları, kırmızı etle kıyaslandığında daha belirgin hale geliyor.
Küresel diyette kırmızı et yerine yem balıklarının kullanılmasının, iskemik kalp hastalığı, felç, diyabet ve kolorektal kanser gibi diyetle ilişkili bulaşıcı olmayan hastalıklar üzerindeki etkisinin büyük olacağı görüldü. Bu durum, sağlık alanında önemli bir değişim yaratabilir.