Kartalkaya’daki ölüm otelinde uzun yıllar çalışmış bir personel SÖZCÜ’ye önemli iddialarda bulundu. Otelin çeşitli birimlerinde 6 yıl boyunca çalıştığını anlatan personel, otele denetim için gelen bazı görevlilerin para ödemeden yiyip içtiklerini, patronun ismini vererek kayak hizmetlerinden ücretsiz yararlandıklarını öne sürdü.
Otel personelinin iddiaları şöyle: “PATRONUN MİSAFİRİYİM”. Çalıştığım süre boyunca denetime gelip de yediğine, içtiğine para ödeyen yetkili görmedim. Turizm Bakanlığının dışında Gençlik ve Spor Bakanlığı ile çeşitli bakanlıklardan sürekli birileri geliyordu. Genelde günübirlik gelip gidiyorlardı ama benim gördüğüm kadarıyla kim gelse yiyip, içip gidiyordu.
Gelmişken kayak yapmak isteyen bazı yetkililer de para ödemek yerine patronun ismini verip, onun misafiri olduğunu söylüyorlardı. Böyle bir ortamda gerçekten denetimler yapıldı mı bilmiyorum. Bu durum, otelin denetim süreçlerini sorgulatıyor. Denetimlerin etkinliği ve güvenilirliği, bu tür iddialarla birlikte daha fazla tartışma konusu haline geliyor.
Otel çalışanı, sömestir ve hafta sonu gibi yoğunluğun arttığı dönemlerde takviye olarak Bolu’dan getirilen öğrencilerin sigortasız çalıştırıldığını, Çalışma Bakanlığından denetim için gelineceğinin önceden haber alınıp öğrencilerin gizlendiğini de anlattı. Bu tür uygulamalar, işçi hakları açısından ciddi sorunlar yaratıyor.
Otelin işleyişinde yaşanan bu tür usulsüzlükler, çalışanların haklarını da tehdit ediyor. Sigortasız çalıştırılan öğrenciler, hem maddi hem de sosyal güvenceden yoksun kalıyor. Bu durum, otel yönetiminin sorumluluklarını yerine getirmediğini gösteriyor.
Çalışma Bakanlığı'nın denetimlerinin önceden haber alınarak etkisiz hale getirilmesi, sektördeki denetim mekanizmalarının ne kadar zayıf olduğunu ortaya koyuyor. Bu tür uygulamalar, sadece otel çalışanlarını değil, aynı zamanda sektördeki diğer işletmeleri de olumsuz etkiliyor.