Kanal D’de yayınlanan ‘İnci Taneleri’ dizisinin yaratıcısı ve yıldızı Yılmaz Erdoğan, Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM) ile 2025 yılında 30. yılını kutlayacak. Bu özel anı kutlamak için ‘Yönetmen Yılmaz Erdoğan - Sinema benim çocukluk arkadaşım’ adlı bir kitap yayımlandı. Kitap, Erdoğan'ın sanat yolculuğunu, filmlerini ve BKM’yi detaylı bir şekilde ele alıyor. Sinema eleştirmeni Mehmet Açar ile yapılan söyleşide, Erdoğan birçok filmine dair perde arkasındaki bilgileri paylaşıyor.
Kitapta, Erdoğan’ın ‘Vizontele’, ‘Vizontele Tuuba’, ‘Organize İşler’ gibi önemli filmlerinin arka planına dair bilgiler yer alıyor. Ayrıca, Erdoğan’ın sinema kariyerine nasıl başladığına dair anekdotlar da bulunuyor. “Sinemanın başka hiçbir şeye göz açtırmayacak kadar kıskanç bir manita olduğunu bilmiyordum” ifadesi, onun sinemaya olan tutkusunu gözler önüne seriyor.
Erdoğan, BKM’nin Arzu Film ile benzerliklerini vurguladı. “BKM’yi Arzu Film’in çırağı sayıyorum” diyerek, Türk sinemasındaki köklü geçmişe atıfta bulundu. Arzu Film’in sahibi Ertem Eğilmez ile olan bağlantısını da açıkladı. “Benim yazmaya başladığım yıllarda bir oyun yazarına, bir senaryo yazma adayına yardımcı olacak hiçbir kitap yoktu” diyerek, sinema alanındaki eksikliklere dikkat çekti.
Yılmaz Erdoğan, sinema dünyasında önemli bir yer edinmiş olan Ertem Eğilmez’in eserlerinden nasıl etkilendiğini de belirtti. “Tiyatro gelmiş bilmem kaç yaşına? Bir tane kitap var; ‘Piyes Yazma Sanatı’” diyerek, bu alandaki yetersizliğe vurgu yaptı. Bu durum, sinema ve tiyatro alanındaki eğitim eksikliklerini gözler önüne seriyor.
Yılmaz Erdoğan, BKM’nin sinemaya getirdiği yeniliklerden biri olarak açık büfe yemek sistemini öne çıkardı. “Sette mutlaka seyyar bir tuvalet ve catering olmalı dedik” diyerek, set dizaynındaki değişiklikleri anlattı. Bu yenilik, Türk sinemasında bir ilki temsil ediyor ve set çalışanlarının konforunu artırmayı hedefliyor.
Erdoğan, yemek molalarının önemine de değindi. “Çay ve yemek çok güzel olacak” diyerek, setteki yemek deneyiminin kalitesine vurgu yaptı. “Oğlum Kelebeğin Rüyası’nın setine gel, yemekler 10 numara!” sözleri, setin yemek kalitesinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.
Yılmaz Erdoğan, gelecekteki projelerinde yapay zekâya yer verebileceğinin sinyallerini verdi. Bu durum, sinemanın geleceği açısından heyecan verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Yapay zekanın sinemada nasıl kullanılacağı, sinema dünyasında yeni tartışmalara yol açabilir.
Erdoğan’ın sinema anlayışı, hem gişe başarısını hem de zamana dayanıklılığı hedefliyor. “Bazı filmler gişeye, bazı filmler müzeye yapılır” diyerek, sinemanın çok yönlülüğüne dikkat çekti. Bu yaklaşım, Türk sinemasının geleceği için umut verici bir perspektif sunuyor.
GÜNÜN SÖZÜ: “Yaşlanmak bir dağa tırmanmaya benzer. Çıktıkça yorgunluğunuz artar, nefesiniz daralır, ama görüş açınız genişler.” (Ingmar Bergman)